Hayatımızda “başarı” ismini verdiğimiz olgu, çabalarımızın ve emeklerimizin cesaret ile harmanlanıp istediğimiz sonucun elde edilebilmesidir. Başarıyı yakalamak için çabalamaktan vazgeçmemek, emek vermek ve cesaret göstermek gerektiğine inanan ben, hiçbir şeyde olmadığı gibi başarının da kendi kendine size geleceğini düşünmemekteyim. Bir insanın yürüme aşamasını düşünelim bunun için. Var mıdır bana emeklemeden, düşüp kalkmadan, ağlamadan annesinin şefkatli kollarına doğru yürümeye başlayan bir çocuk gösterebilecek olan? Yürümek için bile önce emeklemek, dengeyi ve ayakta durabilmeyi öğrenmek, bu sırada durmadan düşüp kalktıkça çekilen acıya rağmen bir daha ayağa kalkıp denemek gerekirken başarının kendi kendine size geleceğini umarak beklemek olur iş midir? Peki ya bir yazılımcı olabilmek için, bu alanda başarıyı yakalayabilmek için ve de insanların gözünde olabilmesi bunlardan daha zor olan kadın yazılımcı olabilmek için yılmadan daha çok çabalamak, daha çok emek vermek ve cesaret göstermek gerekli olan aşamalar değiller mi?
Okumaya devam edin...