4 Kadın 1 Java

Meryem Alay —  2 Mayıs 2020 — Yorum bırakın

İstanbul’da yaşarken çok daha aktif bir hayatım vardı. Kadın Yazılımcı etkinlikleri, diğer yazılım etkinlikleri vs derken insanlarla çok daha fazla iletişime geçiyordum. Bazı insanlardan feyz alıp, bazı insanlara feyz verdiğimi görebiliyordum. Ama Londra’dan sonra her şey çok hızlı değişti. İlk yıl zaten buraya tutunma mücadelesinden kimseleri gözüm görmez olmuştu. Sonra zaman geçti, hayatım eskisine göre daha rutin bir hal almaya başlayınca farkettim ki kendimi üretken ve faydalı hissetmiyorum. Bir şeyler yapmam lazım diye diye bir süre dolandım. Önce bir tutorial yazayım dedim, bir iki bir şey karaladım olmadı devam ettiremedim. Sonra burada bir etkinlik hazırlayayım dedim, belki bir kaç kişiye yardımım dokunur, ama kimse gelmez diye düşündüm, ondan da vazgeçtim. Derken en basiti düşün dedim kendime. Ben yazılıma neyle başladım? Java ile… En iyi bildiğim, en konforlu hissettiğim teknolojiyi belki birilerine öğretebilirim! Sonra öğretecek insanı nereden bulabilirim acaba diye sorular sorarken kendime, cevabı bulmakta zorlanmadım. 

  • Kadın Yazılımcı’dan!

Evet geçen sene ağustos ayında bir kişiye Java anlatmaya karar verdim ve kadın yazılımcı mail grubuna belirli şartlarımla birlikte mail attım. Şartlarım vardı çünkü ortak bir noktada buluşamazsak bu iş olmazdı. Tam olarak şöyle bir mail attım:

Bir kişiye Java öğrenmesi için yardımcı olmak istiyorum. Bir kaç şey arıyorum:

  • Java hiç bilmeyen ya da biraz bilip geliştirmek isteyen
  • Üniversitede okuyan veya çalışan hiç farketmez.
  • Sadece bu konuya zaman ayırabilmesi öncelik
  • Uzaktan Skype ile çalışabilecek
  • Programlamayı gerçekten öğrenmek istemesi en büyük şart!

Maili attım kimsenin cevap verip vermeyeceğinden habersiz, gözüm mail kutumda beklemeye başladım. İlk mail atan kişiye zaten evet demeyi düşünüyordum 🙂 Çok beklememe gerek kalmadı, ilk maili almıştım. Neslişah maili’me ilk dönen kişi oldu. Sonra tam 10 kişiden Java öğrenmek istediklerine dair mail aldım. Baktım maillerin devamı gelecek ve ben karar vermekte zorlanacağım, hemen başka bir mail atıp, beklentimin üzerinde bir talep olduğunu şimdilik başka kimsenin mail atmamasını rica ettim. Üç kişiyi elemek zorunda kaldım. Geriye 7 kişi kaldı. Hepsi ile Skype yaptım, hepsi de kendini çok güzel anlattı ve ben kimseye yok diyemedim. 7 kişiye nasıl zaman ayıracağım konusunda açıkçası emin değildim ama emin olduğum bir şey vardı, doğal seleksiyon! Bir süre sonra birileri bırakacaktı, özel durumundan, zaman ayıramamaktan, tarzımı beğenmediğinden vs çok çeşitli sebeplerle bırakacaklarından emindim. İlk konuşmamızda herkese aynı şeyleri söyledim, bu iş karşılıklı bir iş, eğer siz talepte bulunmazsanız ben size yazmayacağım. Açıkcası hep şuna inanırım; insanın bir şeyler öğrenmesi bir süreç ve emek işi, hepimiz kendi özel hayatlarımızdan fedakarlık ediyoruz. Eğer bir kişi kendi kendine belirli bir zaman ayırmıyorsa, bu bir başkasının dürtmesiyle olacak iş değil. Herkesin seviyesi, bilgisi, anlama kapasitesi birbirinden farklı olduğu için ortak ders yapmayı hiç bir zaman düşünmedim. Diğer bir konu da başbaşa olalım ki ve bana akıllarına gelen her türlü soruyu rahatlıkla sorsunlar istedim. Soru sorma konusunda birçok kadın yazılımcının sorun yaşadığını, kendi tecrübelerimden de çok iyi biliyordum.

Bir süre sonra, tahmin ettiğim oldu ve 4 kişiden bir daha haber alınamadı. Yolumuza 3 kişi ile devam ettik. Ama ne 3 kişi! 3’ü de tanıdığım en güçlü ve akıllı kadınlardandır. Eminim üçü de çok güzel yerlere gelecekler. 

Hızlı bir şekilde derslere başladık. Açıkçası en başta tam olarak nasıl ilerleyeceğim konusunda çok emin değildim. Ama bu durumu onlara anlattım, kafamda bir şeyler olduğunu, bu konuda uzman biri olmadığım için biraz yolda akışı belirleyeceğimizi söyledim. İlk zamanlar Java’nın syntax’ini anlamaları için basit bir task vererek işe başladım. Bunu evlerinde kendi kendilerine yapmaları gerekiyordu. Code Academy’den java dersi ile başladık. Bu derse tepkilerine göre herkese farklı bir task, farklı bir yol izlemeye çalıştım. Başka ödevlerle ve derslerle yolumuza devam ettik. Derslerde daha çok anlamadıkları noktaları anlamaya çalışıyordum. Birinin takıldığı yere diğeri takılmıyordu. O yüzden toplu ders yaparken çoğu zaman bu noktalara yeteri kadar dikkat edilmediğini düşünürüm. 

İlk dersi bitirdiğimiz kişi, ilk maili atan Neslişah oldu. Python developer olarak çalışıyordu ve kendini Java alanında geliştirmek istiyordu. Zaten başarılı bir yazılımcı olan Nesli, çok geçmeden 4-5 ay sonra güzel bir şirkette iş buldu. İş bulması ile birlikte “comfort zone”u tamamen değişti. Eskisi gibi derslere zaman ayıramadı, kendini bilen biri olduğu için bana durumunu anlattı. Benim gözümde Neslişah mezun oldu. Ara ara hala görüşüyoruz. İleride çok daha başarılı bir yazılımcı olacağından kuşkum yok.

Neslişah’dan sonra mail atıp, derse devam ettiğimiz kişilerden biri de Peyman’dı. Nasıl bir rastlantıysa o da Java yazmıyordu. C# developer olarak küçük bir şirkette çalışıyordu ve o da kendini Java alanında geliştirmek istiyordu. Peyman da hayatımda tanıdığım en tuttuğunu koparan insanlardan biridir. Birkaç ay önce çok güzel bir şirkette iş buldu. Bu sefer ona ben söyledim bak rutinin değişti, eskisi gibi zaman ayıramayabilirsin dedim. O da bana hak verdi onu da mezun ettik.

En son mail atanlardan biri de Göknur oldu. Onun farklı bir durumu vardı. Günlük hayatında çok aktif kod yazmıyordu. Yazılımın test kısmındaydı ve daha çok test otomasyonlara ilgileniyordu. Çok aktif kod yazmasa da derslere inanılmaz ciddiyetle yaklaştı.  Bir sonraki derse muhakkak sorularıyla gelip, anlamadığı yerleri sordu. Bir süre sonra ben iş değiştirdim. Bu sefer ben derslere yeterince zaman ayıramamaya başladım 🙂 Derken Göknur da iş buldu. Şimdi kör topal ikimiz devam etmeye çalışıyoruz. 

Geçen sene bana faydalı ne yaptın deseler, ilk cevabım bu iş olur. Onlar benim hayatıma dokundu ben de onların hayatına… Bir şeyleri öğrendiklerini hissettiğimde, ya da iş görüşmelerinde iyi iş çıkardıklarında, bir soruyu bildiklerinde, kendilerine güvenlerinin geldiğini söylediklerindeki aldığım mutluluğu tarif edemem.

Şimdi bu yazıyı yazıyorum çünkü şuan herkes evlerinde. Biz bu işi uzaktan yaptık. Bu durumda herkesin yapabileceğini inanıyorum. Sizin için çok önemli olmayan bir bilgi, bir başkası için önemli olabilir. Şu hayatta paylaşmak kadar güzel bir başka duygu var mı bilemiyorum. Paylaşarak büyüyeceğiz buna inanıyorum!

Meryem Alay

Posts Twitter

İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilgisayar Bilimi mezunuyum. Uzun zamandır yazılım geliştiriciliği yapıyorum. Bildiklerimi başkalarıyla paylaşmaktan, ekip çalışmasından ve problem çözmekten çok hoşlanıyorum.

No Comments

Be the first to start the conversation.

Yorum yapmak için