Yok Artık Daha Neler

Seher Y —  6 Temmuz 2020 — Yorum bırakın

Ben iş hayatına başlayalı yaklaşık 5 yıl oldu. Zorlu bir kariyer yolculuğu oldu benimki. Aslında hiç böyle hayal etmemiştim. Çeşitli sıkıntılarla karşılaştım. İş hayatına yeni başladığım zamanlar beni en çok zorlayan şey, eksiklerimi hızlı bir şekilde kapatmaya çalışmak ve verilen işleri zamanında yetiştirmekti. Yetiştiremeyeceğimi düşündüğüm tasklarım için gece gündüz demeden mesai yapıyordum ve ne olursa olsun yetiştiriyordum. Yoğun bir şekilde başladığım iş hayatım aynı tempoda devam etti. Yıllar geçtikçe asıl zor olan şeyin insanlarla uğraşmak olduğunu gördüm. Değiştiremeyeceğimiz ve çalışmak zorunda kaldığımız kafa yapılarının olduğunu gördüm. Ve inanın bu o kadar yıpratıcı ve sabır isteyen bir süreç ki herkesin tahammül edemeyeceği cinsten.

3 yıl önce bir iş değişikliği yaptım ve iş görüşmelerinde 1 ay sonra evleneceğimi belirttim. Yöneticim performans görüşmemde en az 1 yıl bebek planlamazsam sevineceğini işlerin düzene girmesi için 1 yıllık bir süre gerektiğini söyledi. Trajikomik bu olaydan 2 yıl sonra falan hamile olduğumu öğrendim. İş planlarını yapabilmeleri için bu durumu yöneticimle paylaştım. Riskli bir hamilelik süreci geçirirken raporlu olduğum günlerde bile işlerin aksamaması için elimden gelen tüm çabayı göstererek çalıştım. Her gün yaptığım işleri mail ile raporluyor, günlük commitler yaparak yaptığım işleri denetlemelerine olanak sağlıyordum. Benden talep ettikleri tüm işleri yerine getirerek bu süreci tamamladım. Raporum bittikten sonra işe gidip gelmeye başladım. Her şey iyi güzel derken bazı kaba ve hoş olmayan tavırlarla karşılaşmaya başladım. Yöneticim bu olaylara şahit olduğu halde karşı tarafı savunarak ortada bir sorun görmediğini dile getirdi. Zorlu geçen hamilelik sürecimde iş hayatımda yaşadığım sıkıntılar bu süreci daha da zor bir hale getirdi.

10 ay önce doğum yaptım ve bu dönem özel sağlık sigortalarımızın yenilendiği zamana denk geldi. Özel sağlık sigortamı yenilemediler. 2-3 ay boyunca ‘Başvuru yaptık ama yeni doğum yaptığın için reddedildi’ ,’Bizim bir suçumuz yok broker şirket ilgilenmedi’ gibi cümleler ile oyalandım. Sigorta şirketiyle görüştüğümde böyle bir ret sebebinin olmadığını öğrendim ve anladım ki şirketin bir tutumuyla karşı karşıyayım. En çok ihtiyacım olan bu dönemde sözleşmemde yer alan bu haktan mahrum bırakıldım. Doğum iznim bittikten sonra yeniden çalışmaya başladığımda yaşadığım sorunlara çözüm bulunmasını talep ettim ve ‘Zaten süt iznin var, haftanın bir günü yoksun’ şeklinde bir cevapla karşılaştım. Halbuki süt izni yasal bir haktır ve bu başka sorunlarımın çözülmesine bir engel olarak gösterilemez. Bu tarz tavırlara, hatta daha kötülerine maruz kalan çok kadın vardır eminim.

Bu süreçte yaşadıklarımı ‘Yok artık daha neler, abartıyorsunuz’ diyenler için anlattım. Abartmıyoruz, bunları maalesef yaşıyoruz keşke düşündüğünüz gibi olsaydı.. Ben şimdiye kadar zorlu bir kariyer yolculuğundan geçtim ve bugün olduğum yere tırmalayarak geldim. Geldiğim noktadan oldukça memnunum ve buradan daha da ileriye gideceğim, kendimi geliştirmem gereken çok uzun bir yol var, farkındayım. Çok şey öğrendim bu 5 yıl içerisinde. Sıkıntı yaşadığımda sessiz kalmak yerine sorunları konuşarak çözmeyi öğrendim. Haksızlığa uğradığımda sesimi çıkarmayı öğrendim. Hiç bir şekilde çözemediğimde ise ayrılmayı tercih ettim. Çünkü biliyorum ki ne kadar uğraşsam da bir sonuç alamayacaktım. Bu tamamen karşımdaki insanların tutumuyla alakalı bir durumdu ve kendimi yıpratmama değmeyecekti.

Eğer sorunlarınızı anlattığınızda sizi takmayan, aynı şeyleri yapmaya devam eden yöneticileriniz ya da takım arkadaşlarınız varsa emin olun siz ne yaparsanız yapın sonuç değişmeyecektir. Orada çalışmaya devam etmek sadece sinirlerinizi yıpratacaktır. Hayat zaten yeterince stresli ve yorucu, daha fazla strese ve sıkıntıya hiç gerek yok.

Seher Y

Posts

Özgür yazılımcı, öğrenmeyi, okumayı, araştırmayı , yazmayı ve kadın yazılımcılara destek olmayı sever.

No Comments

Be the first to start the conversation.

Yorum yapmak için