Kadın Yazılımcı olarak şimdiye kadar hep teknik etkinlikler düzenlemiş veya sosyal konuları konusunda uzman konuklardan dinlemiştik. Bu seferinde bizi çok yakından ilgilendiren bir sosyal konuyu, yani “Yazılım dünyasında kadın olma”yı ele alan bir etkinlik düzenlemeye karar verdik. Bunun için de Elif, Yeşim ve ben kendimize bir yol haritası hazırlayıp çalışmaya koyulduk. Ve “Anlatmak Güçlendirir” çıktı ortaya.

Okumaya devam edin...

Yazacak anlatacak o kadar çok şey var ki nereden başlasam bilemiyorum. Bu yazımı hatırlayanlar vardır, yazılımla ilk tanıştığım günümü anlatmıştım. Yazarken ben çok keyif almıştım ve sonrasında çok güzel yorumlar aldığım bir yazı oldu.

Okumaya devam edin...

Sıklıkla karşılaştığımız sorulardan biri: Neden kadınlara özel bir topluluksunuz? İsminizde “Kadın” kullanarak siz de ayrımcılık yapmış olmuyor musunuz?

Okumaya devam edin...

Yaklaşık 1.5 yıldır İzmir’de yaşıyorum. Maalesef burada bilişim sektörüyle ilgili çok fazla etkinlik olmuyor. (Öncesinde İstanbul’da yaşadığım için bana çok az geliyor olabilir). Ben ise bilişim ile ilgili etkinliklere, seminerlere katılmayı seven biriyim. Bu süre boyunca sosyal medya aracılığıyla 1-2 etkinlikten haberim oldu. Ama kişisel sebeplerden dolayı katılamadım. Yaklaşık 2 ay önce Turkcell Geleceği Yazanlar sitesinde Geleceği Yazan Kadınlar projesinden haberim oldu.

Projenin detaylarını inceledikten sonra başvurmaya karar verdim. Yaklaşık 2.5 yıldır aktif bir şekilde çalıştığımı düşününce kabul edileceğimi düşünmüyordum. Çünkü projeye katılmak için bilişim alanında herhangi bir tecrübe aranmıyordu. Lise mezunu, üniversite öğrencisi veya mezunu olan 18 yaşındaki kadınlar; Android-101 eğitimini tamamlayıp, sınavı geçtikleri takdirde başvurabiliyordu. Eee o zaman neden başvurdun diyebilirsiniz. Proje kapsamında kadınlara Android eğitimi verilecekti. Şimdiye kadar mobil hep merak ettiğim bir alandı ama içerisine tam olarak dahil olamamıştım. Zaman zaman internetten araştırıp çalışıyordum, eğitim videoları izliyordum. Bu kadarı yeterli gelmiyordu ve bu eğitimin çok faydalı olacağını düşündüm. Başvuru sonuçları açıklandığında adımı da listede gördüm.

Okumaya devam edin...

İlla ki yaşamışsınızdır. İşinizle ilgili veya değil. Aklınıza gelen başınıza gelmiştir. “Ya ama ben bunu düşünmüştüm” diye geç kalmış hissetmiş ve üzülmüş olabilirsiniz. Başka biri fırsatı değerlendirip çözümle ilgili ortaya çıkıp kredileri toplamış olabilir. “Ben bunu sorun çıkmadan da çözmüş olabilirdim” diye daha da çok üzülmüş olabilirsiniz. Hatta sorunun çözümü sizin önünüze oldukça uzun bir işçilik gerektiren yeni bir iş olarak gelmiş olabilir. Nereden biliyorum? Çünkü bu durumu çok yaşadım! Kadınlık deneyimleri ile ilgili kural bir: Bir şey sizin başınıza geliyorsa, başkalarının da başına geliyordur. Ona kıymet biçin, deneyimlerinizi paylaşın 🙂

Eğer bu sorunu hiç yaşamadıysanız, aklınıza gelenlerle ilgili önlemlerin kurum içinde alınmasını sağlayabiliyorsunuz demektir. Kullandığınız yöntemleri, uyguladığınız stratejileri bizlerle de paylaşın; herkesin işine yarayacaktır.

“Aklınıza gelen başınıza gelir” aslında risk yönetiminin temeli. Risk yönetimi nedir? “Acaba neler ters gidebilir” diye düşünmek, aklınıza gelen tersliklerin olma ihtimallerini, gerçekleştiklerinde verecekleri zararları belirlemek ve her biri için uygun önlemler almak. Bu önlem proje planına yeni iş adımları eklenmesi de olabilir, riski görüp “yapacak bir şey yok” deyip kabullenmek de. Çözümler, risklerin olma ihtimalleri, verecekleri zarar ve çözümün maliyetine göre belirleniyor.

Okumaya devam edin...

Üniversite’de hazırlık okurken, Chris Hoca’nın hazırlık öğrencilerine Comp 001 dersi vermeye başlayacağı haberini aldım. Benim gibi bir sürü hazırlık öğrencisi sabırsızlıkla ilk derse gittik. Yazılımcılık hikayem tam da bu noktada başlamış oldu. Nedenini bilmiyordum ama çok heyecanlı, hatta heyecandan çok, gergin bir şekilde ilk derse katıldım. Neyse “Bismillah” dedik, başladık derse. Chris Hoca tahtada bir şeyler anlatıyordu, her şey güzel gidiyor tatlı tatlı dinliyorum. Derken uygulamalı bir şeyler yapacağımızdan bahsetti. “Dr Scheme diye bir şeyler var” dedi, (orayı çok anlamadım zaten). “Orada kod yazacağız” gibi bir şeyler dedi sanki, ama neyse dur bakalım.

Okumaya devam edin...

Bugün size tasarımın olmazsa olmazı olan isimlendirmelerden ve bazı temel kurallardan bahsedeceğim. İsimlendirme olayını çok basite indirgiyor olabilirsiniz. Yazacağımız alt tarafı bir pop-up başlığı ya da buton adı deyipte geçebilirsiniz fakat bu isimlendirmeler uygulamanızın akışını destekleyen tasarımın bir parçasıdır. Mutlu kullanıcılara giden yol aşağıdaki maddelerin bilincinde olmaktan geçiyor.

Okumaya devam edin...

Ben yazılımla üniversitede, Bilgisayar Mühendisliği okurken tanıştım. Nasıl daha önce bulaşmadım diye merak ediyorum hep. Kulağıma hiç çalınmadı sanki. (Burada yıllardan bahsetmem önemli gibi geliyor. Çünkü internetin yaygınlaşmasıyla değişti pek çok şey.) Üniversiteye 2004’de başladım. Ama ilk bilgisayarım 1996’da olmuştu. 10 yaşındaydım, komut satırından klasörler arası gezip oyunlarımı çalıştırıyordum bir tek. Ama yazılımın bu işin neresinde olduğunu tam anlamıyla bilmiyordum.

Okumaya devam edin...

Yeni okul dönemi başladı. Kadın yazılımcı ekibinden Tuğba bana WTM’nin etkinliğinde öğrencilerle tanıştığından bahsetti. “Yapabileceklerinden şüphe duyuyorlar ne yapabiliriz?” diye sordu. Ne yapabiliriz tam bilemiyorum. Ama aklımda hep bir yazı vardı. Ben programlamaya nasıl başladım, beceremeyeceğimi düşündüğüm anlar nelerdi, anlatayım.
Kod yazarken

Okumaya devam edin...

djangoGirlsIst

Duyduk duymadık demeyin, 7 Mayıs Cumartesi günü 3. Django Girls İstanbul etkinliğini yapıyoruz. Dünyanın her yerinde olan bu muhteşem organizasyonun bir parçası olmak istemez misin? İster katılımcı ol, ister mentör, istersen gel maydanoz ol! Ne olursan ol gel mottomuzla yepyeni bir Django Girls etkinliği için kolları sıvadık.

Okumaya devam edin...